indianische Weisheit

"Verzweifle niemals. Die Tage vergehen wie das im Wind fliegende Herbstlaub, und die Tage kehren wieder mit dem reinen Himmel und der Pracht der Wälder."

absolutely nothing

je l'aime a mourir

Francis Cabrel ...

My City

Thailand in March

Istanbul, A Spray Of Style

Istanbul, A Spray Of Style
I love reading stuff about Istanbul in travel magazines and travel sections of international newspapers. I don't really know why. It's a tiny bit of pride i guess. Odd.
PLUS:
29 Amazing Places You Must Visit in 2013-Istanbul!

A little BBC content input

Although i am not an avid follower of technological advancements, i think the idea of using qr codes on streets is pretty cool.

http://www.bbc.com/travel/blog/20130129-rio-de-janeiro-brings-qr-codes-to-its-streets

I am a sucker for a nice, loooong to-do list; i feel so much more important that way :-) No seriously, it helps me get things done. And i could without exaggeration easily say that i have mastered the art of list making: i have a list for everything! I even have a list for all the list i have :-)

Thanks BBC.

sağlık olsun

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama Yarım saat erkene kurulsun saatin..
Kedi gibi gerin ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencerini aç yağmur da olsa fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart

Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun kokun mis
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle karşına ilk çıkana gülümse aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine dünden önceki günden
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla
Ohhh şöyle bir hafifle...

Bir güzel kahve ısmarla kendine seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan güneş varsa ısın hatta üşü hava soğuksa
Yürü yürürken sağa sola bak öylesine değil görerek bak
Çiçek görürsen kokla köpek görürsen okşa çocuk görürsen yanağından makas al..
Sonraşöyle bir düşün kimler sana yol açtı
Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra arayabilirsen ara
Hatırlarını sor öyle laf olsun diye değil kucaklar gibi sor..

Bu sadece onların değil senin de yüreğini ısıtacak yüzünde güller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada...
Ailecek kurulun sofraya öyle acele acele değil vazife yapar gibi hiç değil
Şöyle keyife keyif katar gibi lezzete lezzet katar gibi
Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..

Gece evinde dostların olsun
Sohbet mezen kahkahan içkin olsun
Arkadaşım hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illa ki sağlık olsun !..

Can YÜCEL

Kaynak: Sağlık Olsun/Can Yücel http://www.webhatti.com/genel-sohbet/273166-saglik-olsun-can-yucel.html#ixzz23MnDqh2q
whkaynak 

Blue jeans white shirt walked into the room and made my eyes burn

Sometimes life is not enough and the road is rough i don't know why...

az kaldi az

...  :-)  ...

Kaş

Lokma lokma, Kaş'ta bi lokma..Nisan sonu/Mayıs başı..ferah ferah..Kaş'ın en güzel zamanı..hava pırıl..deniz cam..menderes gibi kıvrılan yolun sonunda..yeni dünya'ların altında..mavi'nin önünde..limanın ağzında..archipel'in üstünde..üzüm kızı'nda demlene demlene..bahçe'de balık yiye yiye..budur budur diye diye..böyle işte :-)

end slavery

Facebook is a form of slavery. You get addicted. And it does things to you. I quit slavery. Twitter is slavery. It is too fast. It is addictive. I never tried. I don't like addictions. Of any kind. Cut yourself loose of any addictions. Get rid of your addictions. Mental and material. Your mind is over matter. If you don't mind it doesn't matter..

Your time is not my time

Thanks to Chris!



People will take over your life if you let them. How do they do it?

Step 1: They begin by taking over your time.

"This will only take a minute..."

"Can we have a quick call to discuss..."

"We'd like to get your input on..."

When they send a message in one place to say they've left a message for you in another place, you know you're really in trouble. Watch out!

Step 2: They continue by asserting their priorities over yours.

"We need this done right away."

"This is really urgent."

One hour after asking for something: "Have you had a chance to look at that yet?"

(Note: Do not mistake urgent for important. Also refer to: Your lack of planning is not my emergency.)

Step 3: They assume they know better than you do.

"Let me give you some free advice."

"I know just what you should do."

"This will be a win-win for both of us."

(Note: Most of the time when someone says something will help you, what they mean is "This will help me, but let's pretend it helps you too.")

Step 4: When you decline to give in to the demands, they'll attempt to make you feel bad.

"I'm not sure why you'd say no to this great opportunity."

"I really need your help to ensure this project succeeds."

"Can we talk about why you don't feel this is a good fit?"

***

Sometimes, we let people take over our lives by entrusting judgment to them. We assume that other people know better than we do. We assume that other people's priorities are more important than ours.

The answer is to stop believing these things and to start building a tower.

You begin by deciding for yourself what success looks like. Set your own rules. Be clear on what you want and how you're going to get it.

You continue by defining the terms of engagement. If 9 out of 10 voicemails are a waste of time, why bother listening at all? If you know the meeting will be unproductive, why attend? If you don't want to be distracted by social media, don't log in.

Here are five powerful words you can use to regain control: "Sorry, I'm not available right now."

Şimdi de biraz Hindistan..

daily chalk drawings welcoming the day

Alice Waters, Derek Blasberg ve Audrey Hepburn

Klasik bir soru vardır: akşam yemeğine kimleri davet etmek isterdiniz? Cevabım: Alice Waters, Derek Blasberg ve Audrey Hepburn. Ve bana bu akşam yemeğe geldiler :))))) Bir aydır bekliyordum, sonunda kapım çaldı..çoook heyecanlı..

23.02.2012: Kate West de geldi bu arada. Maalesef az görüşebildiğim arkadaşım Özge'nin hediyesi..bir de salyangozu ekledim mi ekip tamam.

Bodrum

Bıraktıgın ve vardıgın yer birbirinden cok farklı olacak. Sabah gozunu ilk actıgında etrafında cam agacları ve zeytinlikler olacak, gunes soldan soldan yakacak. Ac karnına ictigin o ilk biranın özlemiyle yanacaksın. Senden mutlusu olmayacak. Menderes gibi kıvrılan yolun sonunda Bodrum'u göreceksin; şaşıracaksın. Sabahın ilk saatleri. Mevsim kıs, hava pırıl pırıl. Otogardan Sünger'e marina boyunca yapılan o ilk yürüyüs, ice cekilen iyot ve yosun kokusu. Ilk nefes gibi. Candır. Cansız. Ve teknelerin limana dönüslerini bekler, bekler, bekler...

21-Day-Yoga-Challenge : Day 6

Day 6: Bugün pranayama ve shoulder opener günü. Nefes yardımıyla kaslarımın daha da esnediğini görmek ve hissetmek güzel bir duygu. Teknikler de göründüğü kadar kolay değil. Hissiyat: berrak.

21-Day-Yoga-Challenge : Day 5

Day 5: Bugün core focus. Aman Tanrım, inanılmaz zor hareketler. Pes etmek üzereydim, devam ettim, ama bittim. Karın ve kollar titriyor! Umarım yarınki ders daha keyifli olur. Hissiyat: bitik!

21-Day-Yoga-Challenge : Day 4

Day 4: Bugün ardarda birkaç tane güneşe selam sekansı yaptık. Nefes alışverişinde nefesin omurlarımı teker teker açması ve kaslarımın gerilmesi gerçekten çok güzel bir his. Sabah çalışması olarak düşünülmüş, fakat ben akşamüzeri yaptım; gece için yeterince enerjiğim sanırım :) Hissiyat: bknz. bir önceki cümle.

21-Day-Yoga-Challenge : Day 3

Day 3: Bugünkü program daha kısaydı, fakat zordu; özellikle dengeyi sağlamakta zorluk çektim..yavaş yavaş..Hissiyat: gururlu.

21-Day-Yoga-Challenge : Day 2

Day 2: Tahmin ettiğim gibi, bedenim dünkü çalışmanın tekrarını istedi bugün. Daha rahat oldu. Biraz daha geniş bir yer bulmalıyım. Hissiyat: enerjik.

21-Day-Yoga-Challenge : Day 1

Day 1: Niyet edip bu işe başlamak bile yolun yarısı. Kaslarımı hissediyorum. Ben bunu yarın da tekrarlarım.
Birinci günün sonunda hissiyat: gayet iyi.

ruhun bedene girmesi

Ruhumun bedene girebilmesi için frene basıyorum (teşekkürler Iko). Seyahat sonrası ayakkabılarımın tabanlarını temizlerken sanki bütün o kirli suyla birlikte içimin kirli suları da aktı gitti..3 hafta, 4 kıta, 14 şehir, 1 bavul..dışarıda masal gibi kar yağıyor..her yer pamuk tarlası..taze kara ilk basıldığında çıkan sesleri duymak için yürüyüşe çıkıyorum..fotoğrafların zaten kendi dilleri var..onlar herşeyi anlatır..

Divan Çukurhan

Insan her yerde güzel köşelere, sakin kuytulara rastlayabiliyor; önyargıları kırmak lazım. Ankara'da Anafartalar'a ulaştıktan sonra kalenin yolunu tutuyorsunuz, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni geçince (ne süper bir yerdir orası da) karşınıza tatataaaa Çukurhan ve Çengelhan çıkıyor.


Çengelhan, Istanbul'daki RMK Müzesi'nin mini versiyonu gibi .. epey bir mini :) nefis arabalar var. Yemekler haliyle Divan işletmesinde ve Divan kalitesinde; heyecan verici birşey yok yemeklerde, ama hepsi lezzetli. Deniz mahsulleri çorbasını muhakkak denemelisiniz. Sipariş üzerine taze hazırlıyorlar, gelmesi biraz zaman alıyor, ama kesinlikle değiyor.

Çukurhan'da ise arzu edenlere kahvaltı servisi var. Isterseniz kocaman deri koltuklara gömülüp kahvenizi höpürdetebilirsiniz. Fonda hafif bir su sesi..voila.

Yani kısaca Çengelhan'a gelince, beş adım ötedeki Çukurhan'a; Çukurhan'a gelince de Çengelhan'a uğramadan olmaz. Sonrasında, kalenin içi dolaşılabilir veya kalenin önünden aşağı doğru menderes gibi kıvrılan sokağa sapılır ve ufak mağazalar gezilir..sükunet arayanlara haftaiçi erken saatler, curcuna sevenlere haftasonu tavsiye edilir.